NEYDİK NE OLDUK
Kızlar bu gün ki programımız makyaj
Gözler cart yeşil,
Kaşlar yok ediliyor,
Burun kalsın,
Dudaklara gelinceeee!!!! işte bunu hatırlamıyorum, bu nedenle dudaklara gelemiyorum. Geçmiş yıllar bu replikleri yanlış hatırlamıyorsam Ayşen Guruda bir skeçte söylüyordu, sanki 30 yıl önce. Aklımda o gün, bu gün kalmış nedense. Sanki kadınların değişimine gönderme yapıyor gibiydi.
80'li yıllar kıyafetlerimizde, makyajımızda, saçlarımızda abartının tavan yaptığı dönemler. Permalı saçlar, tepelere mandal takmadan olmaz, ya da Farrah Fawcett modeli.
Uzun tırnaklar, fosforlu ojeler, en canlısından neon farlar, rujlar. Ay ay ay!!! şahane giysilerimizi saymıyorum. Geçenlerde bir arkadaşımla fotoğraflara bakıyoruz. Elinde bir fotoğraf ayakta olan sen misin? diye sordu. Aslında bendim fakat benim diyemedim karizmayı yerle bir etmemek için.. :( o kadar kötüydü kiii!!. Ama o zaman şahaneydik, öyle hissediyorduk.
Ya erkekler, aslan yelesi saçlar, favoriler, geniş yakalı renkli gömlekler, Beyaz Gölge diye bir dizi vardı, gençler dizinin oyuncularından Kuliç gibi yürür olmuştu. Sonrasında da Grease filmindeki John Trawolta gibi olma modasına bürünmüştü.
O zamanlar tarz stil yoktu aaa!! bu moda ama vardı. Elde imkanlarda yoktu, olanla idare ediyorduk, kısıtlı olduğumuzdan komik olduğumuzu şimdi daha iyi görüyorum.
Estetik, botox, dolgu bunlarda yoktu, sadece saçlar, giysiler benzerdi ama yüzler benzemezdi. Tam bir Ajda Pekkan hastası olan kuzenim 30 yıl önce Amerika'ya gitmişti, 2 yıl öncesine kadar da Türkiye'ye hiç gelmedi. Bizde tv izlerken Ajda Pekkan klibi oynuyordu o sıra, sordu kim bu diye. Ee bu Ajda Pekkan dedim, Allah Allah!! ben giderken bu kadar genç ve güzel değildi dedi:))
Gerçekten de öyle yıllar geçtikçe genç olacağım çabası daha da artıyor. Benim annemin 2 kız kardeşi daha var, en küçükleri olan annem 71 yaşında. Üçü bir arada konuşuyorlar güzellikten. Yaşlarını kabul etmiyorlar, olabilir yaş 76 ama ben kendimi hala 18 yaşında hissediyorum; diyen teyzeme annemin cevabı, kardeşşş bende öyle hissediyorum da iç organları ne yapacağız onlar öyle demiyor dediğinde çok gülmüştüm.
Bundan 10-15 yıl öncesine kadar estetik ameliyatlar, botox, dolgu, silikon vs. bu kadar başarılı değildi. Sanki o zamanlar da da bütün kadınlar hayret etmiş gibi bakıyorlar görünürdü bana kaşlar o kadar havadaydı ki. .
Şimdilerde bu işlemler oldukça gelişti harikalar yaratılıyor, evrim geçiriliyor sanki. Yalnız bu sefer de bana bu işlemlerden geçmiş olanlar birbirlerine benzemeye başladılar gibi geliyor. Öyle ki popüler kişilere baktığımda yüzleri birbirlerine benziyor sanki. Bağdat caddesinde bir cafede oturuyorum geçenlerde, bir çoğu o kadar yapay görünüyor ki. Burunlar hokka, dudaklar dolgu, saç modelleri aynı. Kızlar annelerine, anneler kızlarına benzeme çabası gördüm. Karşı değilim bu tür işlemlere dozunda güzelde oluyor ama aşırısı çok yapay duruyor.
Oysa ki, tarz başkalarına benzeme çabası içerisinde olmadan her şeyinle kendine münhasır olabilmektir, 80 li yılları da geçirmiş biri olarak böyle düşünüyorum. Şimdi imkanlar dahilinde her şey var benzemek değil de tarzını bulmak, farklı olmak çok daha kolay. Ben kızıma ya da oğluma fiziksel görüntü konusunda ilk önce temiz, hijyen bir görüntüye sahip olmayı öğretirdim.
Güzel olmak yüzüne ne bulursan sürmek değildir ki; Ha biz bunu yaptık imkanlı gibi görünen imkansızlıklarımızdan, ama artık öyle değil. Ya da saçlar yağlı ama giysin süper üzerinde güzel bile görüneceğini sanmıyorum. Un var şeker varda helva yapmadık mı diyeceksin belki bana. Ama temizliğine özen göstermezsen, mis gibi kokmazsan, alladı pulladı da yapma o zaman. Allahın suyu her zaman var, keseye uygun malzemelerle de bunu tamamlamak tamamen kişinin kendi tercihlerine ve imkanlarına kalmış bir şey.
Sağlıklı, bakımlı, görünmek için ille de çok paralar harcamak gerekmiyor. E hadi o zaman tarzın olsun ama önce buna doğru adımlarla başlamalısın!!....
Güzellikler herkesin olsun:)
Yazan: Ayşegül DADAK
Tüm kozmetik ürün ve markalara
www.strawberrynet.com'dan ulaşabilirsiniz.
Hızlı alışveriş için tıklayınız.
Ufff...yine döktürmüşsünüz Ayşegül hanım:))) Ne güzel yazıyorsunuz böyle. Birden geçmişe gittim geldim. Elinize kolunuza sağlık, kaleminize sağlık. Sıkı takipçiniz oldum
YanıtlaSilSevtap Hanım:) Beni takip ettiğiniz için teşekkür ederim.. Sevgiler,
SilAyşegül hanım merak ettim inanın yaşınızı, kaç yaşındasınız? ben sizi çok ama çok genç görüyorum nasıl bu kadar geçmiş zamanlardan bahsettiniz. Sanırım yazarlık bu demek.
YanıtlaSilMerhaba Tuluğ Hanım:)) Ben gencim:) sadece zaman hızlı geçiyor:) Teşekkür ederim size. Sevgiler,
Sil